Neden İngilizce öğrenemiyoruz? Gerçekten öyle mi?
- İngilizce öğrenimi
- 15 Şubat 2018
- Yorum yaz

Neden İngilizce öğrenemiyoruz ? Veya gerçekten de öğrenemiyor muyuz? Televizyonda dahi neden İngilizce öğrenemiyoruz gibi konuların haber yapıldığını gördük. Hal böyle olunca böyle bir olgu vuku buluyor ve buna inanılıyor. Bu yazımda çok fazla detaya girmeden olasılıklara değiniyorum. İngilizce öğrenemiyoruz denmesinin en temel nedeni öğrenci adaylarının eğitimlerini yarıda bırakması veya üstün körü bir eğitim almasından kaynaklı. Konuyu daha iyi anlamak için, kabaca ve sınırlı olmamakla birlikte okul yıllarımıza kabataslak bir değinelim.
Öğrencilik yılları başka bir mesele
Özellikle öğrencilik yıllarında İngilizceyi ihtiyaç olarak değil, geçilmesi gereken bir ders olarak gördük. Kaldı ki artık ilkokulda başlayıp üniversiteye kadar uzanan bu eğitim ücretsizdi. Ancak okul söz konusu olduğunda, İngilizce olgusu, ödevden öteye gidemedi. Aynı durum üniversite çağındaki öğrenciler için de geçerleydi. Bazı üniversite öğrencileri zorunlu İngilizce dersini birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar üst üste veremedi.
Neden öğrenemiyoruz sorusunun sebepleri arasında okul yıllarında aldığımız eğitimin de etkileri var elbette, bu inkar edilemez. Ancak okul çağlarında alınan eğitim sadece dil eğitimi değil. Ve ayrıca öğrencilik ve o yaşlardaki genel eğitim meselesi hem öğrencilik psikolojisi hem de yaş itibarıyla başlıca bir süreçtir. O dönemlerde algımız başkaydı çünkü. Bu bağlamda okul yıllarındaki algı ve o çağlardaki öğrenci olma durumu, yazıda altını çizmeye çalıştığım neden İngilizce öğrenemiyoruz konusuna tam olarak örnek teşkil etmemektedir. Bu yazıda çalışan kesimi daha çok ilgilendiren, yetişkin eğitiminde neden İngilizce öğrenilemiyor konusuna değiniyorum.
Genel dil kursları ve yarıda bırakma sebebleri
1- Yetişkinlerin dil eğitim sürecini yarıda bırakmaları neden öğrenemediğimizin ilk cevabı.
2- Ders çalışmama gibi ikincil unsurlar da söz konusu.
3- Klasik özel dil kurslarında, öğrenci öğretmen ikilisi, sınıf nüfusu, eğitim kurumu gibi parametreler de vazgeçme sebeplerini belirleyen diğer unsurlardan!
İngilizce kurslarına, genellikle ilk başlarda öyle olmasa da, sonraları sırf eğlence olsun diye giden bir kitle de var. Bu tür sınıflar çoğunlukla, eğitimi yarıda bırakan öğrenci sayısından ötürü kapatılır veya kalanlar da diğer yeni sınıflarla birleştirilir. Bu durum genellikle, çok uygun fiyatlı İngilizce kurslarında ve çoğunlukla kalabalık sınıflarda beklenen tartışmaya açık, süreç sonuç ilişkisidir. Her derse ders çalışmadan gelen veya sınıfın en haylazı dediğimiz kahramanlar da her daim olur ve olacaktır 🙂 okul yıllarımızda da benzer örnekler olmuştur. Yetişkinlerden ibaret sınıflarda dahi bu tür dağılmalar ve bırakmalar söz konusu.
Buraya kadar bahsettiklerim göreceli ve bununla sınırlı olmamak üzere, toplu eğitimlerin verildiği çoğu kursta, özel derste veya herhangi bir dil okulunda olabilir. Herkesin deneyimi böyle olmuştur da demiyorum. Keza olumsuz bir tablo çizmişim gibi görünse de buraya kadar bahsettiklerim aslında şartlardan kaynaklı. Çünkü şartları göz ardı edip sağlıklı çalışan ve istekli bir öğrenci genel olarak eğitimlerden alması gerektiğini alıyor.
İngilizce öğrenememe olgusu artık magazine dönüştü
‘İngilizce öğrenemiyoruz‘ diye bir gerçek yok. Öğrenmek istemeyen merak etmeyen söyleyecek bir şeyi olmayan öğrenmemiştir! hepsi bu! Yani öğrenen nasıl öğreniyor? Dil öğrenmek sanıldığı kadar zor değil. Zor olan ders çalışmak ve üzerine düşenleri yapmaktır. Hatta en önemli soru. Ne için İngilizce öğrenmek istediğinizdir? Gerçekten ihtiyaç duyuyor musunuz? İngiliz dilinde söyleyecek neyiniz var ?
Öğrenemiyoruz değil tamamlamıyoruz demek en doğrusu!
Öte yandan neden İngilizce öğrenemiyoruz konusunun magazinsel tarafı da dikkatimizi çekiyor! Bu konuyu eğlenceli buluyoruz. İngilizce öğrenememe olgusuna eğlence programlarında dahi mizahi bir yaklaşım vardır 🙂 Bu sadece bir mizah ve basit bir dokundurmadır.
Böylece, bu olguyu, ‘neden ingilizce öğrenemiyoruz‘ olarak değil de neden bırakıyorsun, neden ders çalışmıyorsun gibi alternatif sorulularla değiştirmek gerek. Çünkü öğrenememiş olmak herkes için geçerli bir problem değil. Ve bu engeli aşanlar oturup da saatlerce ders çalışarak bu işi çözmeye odaklı insanlardır.
Öğrenemediğimiz olgusuna rağmen değişik hızlı metotlar
Uykuda İngilizce, 5 günde İngilizce 1 ayda İngilizce öğrenme niyetinde olan öğrenci gurubunda mısınız? Reklamlar öyle diyor diye öyle olacağını mı düşünüyorsunuz? Buna mı inandırılıyorsunuz? Niye siz çocuk musunuz? 5 günde 1 ayda İngilizce öğrenilemeyeceğini ön göremiyor musunuz? Maddi açıdan özgüveni yerinde olan bir bireyin, bir reklam ile tetiklenip bu şekilde İngilizce öğrenmek istemesini anlayabilirim. Ancak o paraya alacağınız bir parfüm bile hafızanızda daha fazla yer eder. Bir dili öğrendim tamamım demek için 5 günden veya 1 aydan yüzlerce kat fazlasına ihtiyaç var. Asıl karşı çıktığım ise yetişkin bireylerin buna fikir boyutunda inanması. İnanç önemli bir mesele bilirim. Lakin o inanç bu inanç değil.
Bu öğrenciler, zayıflamak için spor salonuna gitmek gerektiğini bildiği halde, jel sürüp beline taktığı manyetik kemerlerle zayıflamaya çalışanlar ile aynı zihniyettedir. E neymiş reklamlarda öyle yazıyor muş. E neymiş bilmem kim uykuda İngilizce öğrenmiş 🙂 Bu neyin kolaya kaçarı! Lütfen uyanın! Farkına varın! Armut piş ağzıma düş durumu yabancı dil öğrenimi için geçerli olamaz! Maalesef dil öğrenim sektörünü hunharca kötüye kullanıp boş laf kalabalıklarıyla, zihinleri bulayanlara da buna inanan öğrencilere de, üzülüyorum ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu bir tragedya! 3 ayda İngilizce öğrenilir mi? 3 ayda en yoğun programda neler yapılabilir? konuyla ilgili yazıma bakmak isterseniz
Dil öğretmek tartışılır! Profesyoneller yol gösterir eğitim verir! Kişi kendi öğrenir
Bazı öğrenciler sadece yakınmakla yıllarını geçirmiş. Oysaki sorsanız kaç kere İngilizce yazı yazma, dinleme, okuma alıştırması yaptınız diye? E işte yaptık şu kadar bu kadar! O zaman yanlış yapmışsınız! Çünkü sayısını hatırlamayacak kadar çok yapmış olmanız gerekirdi. Yani siz emin olana kadar yapmış olmanız gerekirdi.
Yabancı dil öğrenimi metodolojik açıdan A0 A1 A2 B1 B2 C1 C2 şeklinde derecelendirilir. Ve tüm seviyeleri hakkıyla verdikten sonrasını hayatta öğrenirsiniz. Dil eğitiminizi tamamladınız! Deneyim kazanmak için öğrendiklerinizi uygulamanın keyfini çıkarın. Çünkü doğru noktadasınız. Filmleri anlamaya çalışmak istediğiniz kitabı alıp okumak, akıcı konuşma eğitimleri almak gibi faaliyetlere başlayabilirsiniz. Eğitimiz sırasınca size öğretilemeyecek şeyleri kendi başınıza keşfedeceksiniz. Keza bu sonuca saatlerce ders çalışarak geldiniz. Sizi yürekten tebrik ediyorum.
Lütfen farkında ve bilincinde olun, dil eğitimi düzenli bir zamanlamayla, pratikle ve çaba ile başarılı bir şekilde tamamlanabilir! Kendi anadilinizde mail dışında bir yazı yazalı ne kadar oldu bunun cevabını verebilir misiniz? Peki ya ana dilinizi ne kadar tanıyorsunuz? Tartışmaya açık olsa da, yabancı dil eğitimi kendi anadilinizi de revize ettiğiniz kişisel gelişimin ta kendisidir. Dikkat! Bu hem kendi ana dilinizin hem de öğrendiğiniz yabancı dilin bütün dil bigisel ayrıntılarına vakıf olmanızı gerektiren bir süreçtir demiyorum. Fakat bir kısmına ihtiyacınız olduğunu belirtmeye çalışıyorum.
Anlayamayacak bişi yok her şey net!
Anlamamak anlamak kadar normal ise anlamak için tüm yolları denemelei ve sürekli sormalısınız. Siz üstünüze düşeni yaptığınız sürece başarısız olmanız mümkün mü? Öğrenenlerin nasıl öğrendiğini düşünüyorsunuz?
Emin olun harcadığınız emek ve zamanın sonucunda İngilizceyi çok iyi düzeyde öğrenebilirsiniz. Bu tamamen sizinle alakalı. Unutmayın, kişiler sadece fark yaratabilir ancak en önemli detay sizsiniz.
Meraklısı için : Akdeniz Üniversitesi Öğrencileri tarafından hazırlanmış bilimsel bir Tez özeti. Tez dili İngilizce ve her paragraftan sonra Türkçesi eklenmiş
https://asosindex.com.tr/index.jsp?modul=articles-page&journal-id=136&article-id=6599#cited
Henüz yorum yapılmamış.