Anasayfa » Kişisel gelişim » Dil araç mıdır amaç mı? Peki yabancı dil?

Dil araç mıdır amaç mı? Peki yabancı dil?

Dil araç mıdır amaç mı? Peki yabancı dil?

Dil, günlük hayatta konuşurken araç mıdır amaç mıdır? Bu soruyu belki daha önce çok düşünmemiş olabilirsiniz. Ancak düşünseniz de bir şey değişmeyebilir çünkü cevap her ikisi de. Yani hem araçtır hem de amaçtır. Bazı durumlarda ise aynı anda hem araçtır hem de amaç. Ancak bütün bunların kontrolü anadil dediğimiz olgunun alt bilincindedir ve doğal olarak gelişir değil mi?

hani bazı arkadaşlarınızın veya bazı insanların konuşmalarını, ‘kurallı veya bilinçli bilme’ anlamında yetersiz buluruz. Bazen eğitimsiz olduğunu bilir veya öyle düşünürüz. Konuşma şeklinden yaşam kalitesiyle ilgili çıkarımlar bile yaparız yer yer. Kişiler genelde konuşarak kimliklerini de yansıtabilirler. Çünkü sesle birlikte kişinin konuşması ve cümle kurallılığı vs derken bütün bunlar karşımızdakinin total yaşamı hakkında bir profil çıkarmamızı sağlıyor. Kasti değil hani. ister istemez demek istiyorum.

Herkese Türkçeyi kurallı konuşmayı öğretecek değilsiniz değil mi? sonuç olarak karşımızdakini eğitimli veya eğitimsiz veya köylü ağzıyla konuşuyor diye dışlamayız. Kişiyle sözlü iletişim kurarken de kişinin Türkçesini düzeltmeyiz. Yöresel faktörlerden kaynaklı anadili seslendirme biçimi farklı olabilir. Ancak o da, bu dili ortak noktada en az sizin kadar iyi biliyor. Bu dil zaten karşımızdakinin de anadili.

İşte tam bu betimleme ile bahsetmeye çalıştığım bireyler için ‘dil araçtır’ amaç değildir. Yani aynı dili siz nasıl seslendiriyorsunuz o nasıl seslendiriyor? İşte bu seslendirme şekli çoğunlukla amaca odaklandığımız ortak araçtır. Ancak eğitimli ve eğitimsiz bireyler dilleri farklı seslendiriyor diye siz iletişimde amaçtan vazgeçmezsiniz. Sürekli Türkçelerini düzeltmez veya ne demek istediklerini ısrarla sormazsınız. İnsan halinden anlarsınız ve asıl konuya odaklanırsınız. Size ne anlatmak istiyorlar? Siz mesajın ve amacın kendisine bakarsınız. İşte, bu mesajı bir araçla nasıl taşıyacağınız konusunu zaten ilk okulda aldığımız eğitimlerle birlikte şekillendirmeye başlamışızdır. Dilimizin dilbilgisi kurallarıyla olmadan konuşulmasını, sayısız yöresel aksanlara göre söylenişini resmi Türkçeleştirmeyiz. Ancak günlük hayatta bir çok kuralı ihlal ederiz. İletişimde bu hiç sorun da değildir.

Ancak bazı insanlarla konuşurken amacımızı iyi bir araçla taşımak isteriz. Yani söyleyeceklerimizi düzgün Türkçe ile ifade ederiz. Kurallı ve olabildiğince anlaşılır şekilde yazar, zaman ve çekim hatalarına dikkat ederiz. İşte bu durumda da dil araç oluyor.

Dilin amaç olan kısmı söz konusu o sosyal ortamı ve ruh halini de de gerektirir. Ancak İngilizce dil öğreniminin başlangıcında da ister istemez dilin araç olarak benzettiğimiz tarafıyla öğrenmeye başlarız. Sıklıkla ” yabancı dil eğitimi ana dilimizi de revize ettiğimiz bir eğitim biçimidir” diye belirtirken kastettiğim de genelde budur. Yani ingilizce öğrenme sürecinin başlangıcında ve ilerisinde de böyle ilerlemek ve öğrenmek gerekir. Zaten öyle olmak zorunda. Elinizdeki tek ve en sağlam veri anadilinizdir. Bu nedenle, anadilinize de şekil vererek veya hatırlatarak yabancı dil bilgisi vermek gerekir. Kafada tercKafaetme veya etmemek konusu ise yine bir başka tartışma.

Buraya kadar bahsettiklerim bilmediğiniz şeyler tabii ki de değil. Ancak dil öğrenirken farkında olmamız gereken detaylardır. Dil öğreniminde de dil farkındalığı çok ciddi önemlidir. Günlük hayatınızda farkında olmamaya devam edebilirz tabiki. Ancak dil eğitiminde gerekli.

Örneğimi somutlaştırmak isterim lütfen. Örneğin yukarıda bahsettiklerimiz çerçevesinde, köyde yaşayan Ahmet abimiz olsun. Annemin teyzesinin oğlu. 40 lı yaşlarında olan biri. Onunla konuştuğunuz an, ait olduğu köyün ağzıyla konuştuğunu fark edersiniz. Ahmet abi aslında fiil zaman çekimlerinde hata yapmaz. Ama genelde harf ve ses değişikliği yapabilir. Yer yer isim ve fiil çekimlerinde de ciddi hatalar duyabiliriz. (bu detaylar bir yana)

şu örneklere bakalım.

Kelimeyöresel söylemaçıklama
GördüGöödü-di’li geçmiş – zaman hatası yok
Geldi: geedii-di’li geçmiş – zaman hatası yok
Gelecekgeliverecek, geleceegelecek – zaman hatası yok
GelecektiGeliverekti, geleceedihikaye geçmiş – zaman hatası yok
Anladımanğladım, anadım, anlademderin nazal sesler ve harf hatası
yokyoh veya yoğderin gırtlak sesler ve harf hatası

Yukarıda verdiğim örneklere bakacak olursak zamanlarda hata yok. Çünkü zaman algısı evrenseldir ve İngilizce öğrenirken de bunları doğru bir araçla seslendirmeniz gerekir. Ancak bazı kelimeleri farklı bir harf ve sesle söyleyen Ahmet abi buna dikkat etmez ve önemsemez. Ancak asıl mesele burada Ahmet abiye İngilizce öğretmeye çalışırken karşımıza çıkabilir.

Yani ahmet abinin elinde dilin araç hali yani gramer kısmı tam kontrolünde değil. Adam ilkokuldan sonra dile amaç ve iletişim odaklı yaklaşmış. Kaldı ki bu adama dilin fiil zaman çekimlerinden bahsetseniz adamın aklı daha fazla karışır. Bu adam zaten doğru kullandığı zamanları dahi içgüdüsel olarak kullanır. Bu profildeki kişiler için yabancı dil, yine edinsel yöntemlerle sonradan öğrenilebilir. Ama yine Türkçesindeki kadarıyla sınırlı kalacaktır. Ve bu da başka bir tartışma konusudur.

Ancak Türkçeyi çoğunlukla düzgün kullanan öğrenicilerin çoğu için yaklaşım, yukarıda da bahsettiğim gibi anadili de revize ederek ilerlemek şeklinde olacaktır.

Gramersiz öğrenme sıklıkla yanlış anlatılıyor veya anlaşılıyor

Bize ilk okulda verilen şey neden Türkçenin grameriydi? Dili doğru öğrenmiş olmamıza rağmen gramer verdiler değil mi? Elbette öyle olmak durumunda. O yaşlarda anadilimizin seviyesi de farklıydı elbette. Ancak bu dilbilgisi (gramer) dersleriyle dilimizi ve yapısını öğrendik. Gramer dediğimiz bütün elbette kendi içinde başka bir tartışma konusu. Ancak bu kuralları doğru hatırlamak için değil doğru içselleştirmek için öğrendik ve öyle de oldu. Fiil ve zaman çekimlerinde bu yüzden hata yapmayız. Ancak köydeki Ahmet abiyle bu anlamda bu noktada ayrılıyorsunuz. Ahmet abinin elinde dilbilgisi diye kontrollü bir araç yok. Sizin elinizde farkında olduğunuz bir Türkçe grameri var. En azından hatırladığınız kadarıyla. En kötü ihtimalle de anlatıldığı zaman veya hızlıca revize edildiği zaman sağlamlaştırabileceğiniz bir bilgiden bahsediyorum. İşte bu gramerdir.

Bir öğrenci için gramer olmadan öğrenme diye bir şey yoktur. Kursların ‘gramersiz ingilizce’ şeklinde reklamlar yapmaları başka bir konu. Gramersiz deseler de derslerde göreceğiniz kelimelerin kendi dahi gramerin ta kendisidir. Bu kontrol olmadan biri sadece sokaklarda öğrenebilir. Kurslarda bilinçli öğrenmenin ve dahi kullanılan kaynakların yaratılışı dahi gramersiz mümkün olamazdı.

Değerli okurum. İngilizce dil eğitimiyle ilgilenen veya geliştirmek isteyenler için sunduğum çözümler hakkında bilgi edinebilirsiniz. Yaklaşımlarım ve anlatmak istediklerimle ilgili detayları okumak için alttaki linki ziyaret ediniz.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz