ENGLISH TURKIYE
Anasayfa » Temel dersler » İngilizcede ”to be” fiili ve sık kullanılan yardımcı fiiler

İngilizcede ”to be” fiili ve sık kullanılan yardımcı fiiler

İngilizcede ”to be” fiili ve sık kullanılan yardımcı fiiler

İngilizcede ”to be” fiili ve en sık kullanılan kelimeler gurubu

Sevgili öğrenci arkadaşlar, öğrenim sürecinde sürekli farklı formlarda karşımıza çıkan İngilizcede ”to be” fiili iyi derecede idrak etmemiz gereken sihirli bir konudur. Sihirli diyoruz çünkü ilk başta karşınıza ”am is are” olarak çıkıyor ve bir çok cümleyi kurabilmemiz için farklı şekillere bürünebiliyor. Sonradan, was, were, been olarak değişip cümleleri soru cümlesi, düz cümle veya  ”not” eki ile olumsuz cümleye dönüştürebilme özelliğini sürdürüyor. Zaten bir dilde, asıl önemli olan, yardımcı fiil, özne veya dilin matematiğini oluşturan  o ”en sık kullanılan kelimeler gurubu ” dediğimiz kelimeler değil midir? Aslında o kelime gurubu daha alışık olduğumuz ismiyle gramer olarak çağrılır. Ama gramer deyince gözünüzü daha korkutur bir hal alıyor sanki. Anlatışımı bir de şu şekilde örneklemek istiyorum.

Diyelim ki; İngilizce seviyeniz çok ileri düzeyde ve ortalama 5000 kelime biliyorsunuz. Ve son derece akıcı konuşuyorsunuz. İşte bu akıcı konuşma esnasında en çok hangi kelimeleri, ekleri ve yardımcı fiilleri sürekli tekrar ettiğinizi biliyor musunuz? mutlaka biliyorsunuzdur.. rastgele sıralamaya çalışalım…

İngilizce en sık telaffuz ettiğimiz kelimeler

I, you, he, she, it, we, you, they, am, is, are, – ing , was, were, will, will be, -ed , have, have been, if, while, can, may, might, could, would, going to,

yukarıdaki sıralama ortalama düzende olup tam sıralamayı temsil etmez.  Ama sonuç olarak konuşurken ağzınızdan en sık çıkan kelime, yukarıdaki ek veya yardımcı fiillerdir. Gerisi ise sık kullanma sıralaması değişen diğer kelimelerden ibarettir  (isimler, sıfatlar zarflar tümleçler vs gibi.) Yukarıdaki kelimelerin karşılıklarının Türkçede tam olarak hangi kelimeye, ”ek’ veya eklere’ tekabül ettiğini bilseniz teorik olarak gramerin bilimsel tarafı olmasa da uygulama tarafını kavrayabilirsiniz. Ama elbette bu işler böyle olasılıklar üzerine kurulu değildir. Sonuç olarak Türkçe bazı programları veya bazı yöntem kitapçıklarını öğrenip uygulamak bile zaman alan bir iştir. Ve her şeyde olduğu gibi kendi dilinizde aldığınız bir eğitim şekli bile tekrar ve pratiği gerektirir.  Evet gramer için, yukarıdaki kelime gurubunu ne kadar iyi kullanmak istemenize bağlı olarak değişen ve ezberlenmesi gereken bir kelime gurubudur diyebiliriz.

Şimdi, de yukarıdaki en sık kullanılan kelime gurubunun içinde olup, onları bile birleştirmeye ayırmaya anlam katmaya, pozitif negatif yapmaya yarayan ”to be ” fiilini anlamaya çalışalım. Bazıları ”to be” filini anlamanın bütün ingilizceyi anlamaya yeterli olacağını iddia eder, yani İngilizce’nin ”to be” fiili üstüne kurulu olduğunu anlatmaya çalışırlar. Tamamen katılmasam da hak vermiyor değilim, hatta çoğu zaman katılıyorum da. çünkü ”to be” yani ”ol mak”  (to ekini kaldırdığınız zaman İngilizce’de be, Türkçede ol) şeklinde söyleriz. şimdi sihir bunun neresinde diyeceksiniz 🙂 ….. Bir daha okuyun… OL…veya OLMA…

Olayın sihri şu.. Neden bu harfler yada bu ses çıkışları seçilmiş bilinmez ama herkes hangi dilde olursa olsun ”olmak” kelimesini duyunca aynı tepkiyi verir. O halde bu sihir sadece İngilizcede değil her dilde vardır. Çünkü diller ”olmak” olgusu üzerine kuruludur. Doktorum, avukatım, geleceğim, gideceğim, vb. kullandığımız bütün kelime veya kelime guruplarının içinde ”olmak” olgusunun farklı sesleri vardır. Aynı İngilizcede cümle içlerinde ”to be” olarak değilde ”was were, am is are” vb şekillerde kullanıldığı gibi. Yani hem Türkçede hem İngilizcede hem de bütün dillerde olmak olgusu vardır. Biz bu sihirli denebilecek olayı kendi anadilimizde otomatik olarak farkında olmadan kullanıyoruz. İşte o zaman olayın sihri bozuluyor dimi…Zaten sihir nedir ?  Görüp te olabilmesine mantıken inanmadığımız şeyler değil mi ? O halde bunun da sihri bozuldu sayılır! 🙂

Evet arkadaşlar ”to be” fiilini birazda felsefi değerlendirmek istedik. Tabiki biz bunu böyle felsefi ve sihirli bir konu olarak öğrenmiyoruz, kitaplarımız, dinleme cd’lerimiz veya diğer araçlarımızla, bol bol tekrar ederek öğreniyoruz. Mümkün olduğu kadar kendimizi konuşmaya zorluyoruz. Eğitim sürecimiz neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. zaten bir de bakmışsınız ki İngilizce öğrenmişsiniz.

Elbette bu söylediklerimiz illede çözüm olsun diye değil, İngilizce öğrenim sürecine farklı bir bakış açısı veya farkındalık katmak için paylaştığımız bilgilerdir. Bazı şeyleri bilmek, sonuna kadar varınca anlaşılacak bir olgudur. O yüzden sonuna gelmeden bırakmak büyük bir bilme potansiyelini, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelince fark etmeden terk etmektir. Ne öğrendiğinize bağlı olarak bazen bir yaşam boyu sürer… Neyseki İngilizce 3 ayda 5 ayda veya 1 yılda, veya kişiye göre değişen sürelerde öğrenilebilen bir felsefe bütünüdür.

Öğrenim sürecinizde başarılar dilerim.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz